Ertuğrul Sağlam Söyleşisi

Salı günü az da olsa bahsettiğim Ertuğrul Sağlam söyleşisi bugün(dün) gerçekleşti. Ben de fotoğraf makinemle birlikte amatör bir gazeteci havasıyla söyleşinin yapılacağı salona doğru yol aldım.

Söyleşiye Bursaspor kaptanı Ömer Erdoğan da katılmıştı ve bu ikilinin haricinde Bursa Olay Tv’den tanıdığım fakat ismini hatırlayamadığım spor spikeri de söyleşiyi yönetmek üzere hazır bulunuyordu.

İlk söz, normal olarak Ertuğrul Sağlam’ın oldu. O da bir üniversite söyleşisinde olduğu için eğitim hayatından bahsetti. Burada Sağlam’la ilgili hiç bilmediğim şeyler öğrendim; Ertuğrul Sağlam, liseden sonra metalurji mühendisliğini kazanmış fakat futbol tutkusu ve profesyonellik nedeniyle bitirememiş; ardından Gaziantepspor’da oynarken soluğu ODTÜ’nün Gaziantep kampüsünde inşaat mühendisliği bölümünde almış fakat 3 yıl devam ettikten sonra Samsunspor’a transfer olduğu için oradan da ayrılmış. En sonunda Samsunspor’da oynarken Beden Eğitimi bölümünü bitirmeyi başarabilmiş. Sağlam’ın İstanbul’da başladığı yüksek lisansı da ancak Samsun’da noktalanmış.

Söyleşi, sezonun bitmesine yakın gerçekleştiği için en merak edilen konu elbette ki transferdi. Ertuğrul Sağlam, Sercan Yıldırım ve Volkan Şen’in astronomik bir teklif almadıkları sürece kesinlikle bırakılmayacağını söyledi. Fakat Mustafa Sarp konusunda bu kadar net değildi. Sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Sarp, anlaşılan o ki Bursaspor’dan ayrılacak; artık onun için Galatasaray’lı diyebiliriz.

Sonrasında söz döndü dolaştı ve hafta sonu oynanacak Trabzonspor maçına geldi. Maça birkaç gün kala Ertuğrul Sağlam’ı kendine çok güvenli gördüm ve kesinlikle kazanmak istediklerini üstüne basa basa söyledi. Ömer Erdoğan da tıpkı onun gibi Trabzon’dan en az 1 puan alacaklarını ve UEFA Kupası’na katılacaklarını söylüyordu.

Beni en çok şaşırtan, Ertuğrul Sağlam’ın Bursaspor’daki geleceği konuşulurken sarfettiği sözler oldu. Anlaşılan o ki Ertuğrul Sağlam, Bursaspor yönetiminden bazı şeylerin değiştirilmesini, iyileştirilmesini istemiş ve bugün açık açık da mesajını iletti. Sağlam, eğer başarı için gerekli şartlar oluşturulmazsa görevde kalma konusunu tekrar düşünürüm diyerek Bursaspor’un içini pek bilmeyen “ben”i şaşırttı. Beklentiler, transfer konusunda mı yoksa ekonomik anlamda mı yakında öğreniriz!

Soru-cevap kısmında en çok ilgimi çeken, Sağlam’a yöneltilen menajerlik oyunlarıyla aranız nasıl ve Ömer Erdoğan’a sorulan Bursaspor’da kimi görmek istersiniz soruları oldu. Sağlam, menajerlik oynamadığını; bu konuyla daha çok oğlunun ilgilendiğini, ondan tüyolar aldığını esprili bir dille anlattı. Erdoğan’sa yukarıdaki soruya ilk önce Alex cevabını verdi ardından Tabata dedi. Ertuğrul Sağlam, Tabata ismini duyunca mikrofona geldi ve çok pahalı, mümkün değil Ömer’cim dedi. Bu sözlerle etraf baya bir neşelendi.

Sözün özü güzel bir söyleşi oldu ve merak ettiğim şeylerin cevaplarını %100 olmasa da buldum. Transfer olarak isim anlamında Samsunspor’lu Sercan ve birkaç oyuncu haricinde isim geçmezken Sağlam’ın neredeyse her hafta yurt dışına oyuncu izlemeye gittiğini öğrenerek en azından bu sene Bursaspor’da ikinci hatta üçüncü sınıf Brezilya’lı futbolcular izlemeyeceğimizi düşündüm.

Ertuğrul Sağlam söyleşisinden sonra soluğu Duru Tiyatro ekibi tarafından sahneye konulan “Şah Mat” oyununda aldım. Aslında “Şah Mat”, doğaçlama tiyatro oyunu ve bugün, sahne üzerinde “olamasa” da bizi oldukça eğlendirdiler. Tavsiyemdir efendim, rastlarsanız çekinmeden bilet alıp salona geçin.

Ertuğrul Sağlam, Bursaspor’a Doğru

Bursaspor, teknik direktör arayışlarına noktayı koydu gibi görünüyor. Dün akşam saatlerinde OLAY Tv’de “Final” programını izlerken Bursaspor başkanı İbrahim Yazıcı, yayına bağlandı ve Ertuğrul Sağlam ile 3.5 yıllık sözleşme konusunda prensipte anlaştıklarını duyurdu.

Bol keseden uzun sözleşmeler imzalamak kolaydır ki Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş’ta da oldukça uzun bir sözleşmesi vardı fakat bitirmek kısmet olmamıştı. Bu kez neler olur bilemem ama Türkiye’de bir teknik direktörün sözleşmesinin sonuna kadar takımının başında kalmayı başarması benim, mucizelere olan inancımı yeniden gün yüzüne çıkartacak.

Geçtiğimiz günlerde transferlerle ilgili bir yazı yazmıştım. Bursaspor’un 2 Brezilyalı futbolcuyla sözleşme imzaladığını duyurmuştum. Dün öğrendim ki bu transferlerden biri askıya alınmış. Santrafor Anderson Francisco Nunes’in transferi yeni teknik direktörün görüşüne göre netleşecekmiş fakat sağ açık Daniel Menendes Rezende için artık Bursaspor’un futbolcusu diyebiliriz.

Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş Karnesi

Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş dönemindeki karnesini yapmak için zaman geldi de geçiyor. “Adam gibi adam” tezahuratlarıyla Beşiktaş’tan ayrılan Ertuğrul, karakter olarak değil de sportif başarı anlamında gerçekten iyi miydi, Beşiktaş için hedefleri doğrultusunda doğru bir tercih miydi, işte şimdi en önemli sorular bunlar;

• Turkcell Super Lig: Beşiktaş, Ertuğrul Sağlam’ın teknik direktörlüğünde toplam 40 tane lig maçına çıktı. Bu maçlardan 27’sini kazanan, 6’sında berabere kalan ve 7’sinde de mağlup olan Ertuğrul’lu Beşiktaş, derbilerde bariz bir başarısızlık gösterdi. Fenerbahçe’ye oynadığı 2 maçta da mağlup olan Kara Kartal, Galatasaray’a karşı ise galibiyetleri birer birer paylaştı. Derbilerden öte yaşanan beklenmedik mağlubiyetler(Gençlerbirliği OFTAŞ, İstanbul B. B.) şampiyonluk trenin kaçmasında başrolü oynadı. Not: 3 
• Avrupa: Ertuğrul’un Avrupa macerası Moldova takımı Sheriff ile başladı. Sheriff’i iki maçta da yenen Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi 3. turunda FC Zurich’i de elemeyi başardı. Şampiyonlar Ligi gruplarında özellikle deplasmandaki maçlarda “berbat bir futbol” ortaya koyan Beşiktaş, dış sahada doğru dürüst bir gol pozisyonuna bile giremeden ligi tamamladı. İnönü’de gelen Marsilya ve Liverpool galibiyetleri ise 8-0’lık tarihi “Anfield bozgunu”nu unutturmaya yetmedi. Bu sezon ise hedef “sözüm ona” UEFA Kupası’ydı. Siroki Brijeg galibiyetleriyle başlayan heyecan, deplasmandaki Metalist Kharkiv bozgunuyla sona erdi. Not: 2
• Transferler: Sağlam’ın en başarısız olduğu konu ise “açık ara” transferlerdi. Geçen sezon, Diatta, Higuain ve Gordon Schildenfeld bombalarını(!) patlatan Ertuğrul, bu sezona Anthony Seriç ve Ekrem Dağ “efsane”leriyle başladı. Not: 1
• Genel Görünüm: Beşiktaş, göreve Ertuğrul Sağlam gelmeden önce de şampiyonluklara direkt aday değildi. Ancak 3 büyüklerin diğer ikisi tökezleyecekti de sıra öyle Beşiktaş’a gelecekti. Ertuğrul da tıpkı Tigana, Rıza Çalımbay ve Del Bosque gibi bu gidişi değiştiremedi ve malesef orta halli bir teknik direktör olarak görevini tamamlamaktan kurtulamadı. Not: 3

Yaklaşık 1.5 sene süren Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş macerası benim yazdığım karneye işte böyle yansıdı. Genel not ortalaması 2.25 olan Sağlam, saha dışı davranışları haricinde Beşiktaş teknik heyetinde pek bir varlık gösteremedi ve tabir-i caizse son anda sınıfta kalmaktan kurtuldu. Ertuğrul Sağlam’ın bundan sonraki durağının ulusal takım teknik direktörlüğü olacağını düşünüyorum. Belki biraz iddialı bir akıl yürütme oldu ama Ertuğrul, 1 sene içinde ulusal takımın yeni teknik direktörü olarak açıklanırsa hiç mi hiç şaşırmam!

Ertuğrul Sağlam İstifa Etti!

Sonunda beklenen oldu ve Ertuğrul Sağlam istifa etti. İstifasını açıkladığı toplantıda yönetim kurulundaki bazı isimleri yerden yere vuran Sağlam, kendisini Beşiktaş’a getiren Süleyman Seba’dan sözü açıp “Beşiktaşlı duruşu”nu ondan öğrendiğini söyledi ve böylece Beşiktaşlı duruşunu üzerine yapıştırmak için yırtınan Yıldırım Demirören yönetimine de okkalı bir laf sokmuş oldu.

Ertuğrul Sağlam, çok kaliteli bir teknik direktör olmasa da elinden geleni yapan en azından yapmaya çalışan bir isimdi. Ligde 3 büyükler arasındaki en iyi başlangıcı yapan Sağlam, Aragones mi yoksa Skibbe mi ilk giden olacak derken Kharkiv mağlubiyetiyle sürpriz yapıp 3 büyüklerden ayrılan ilk teknik direktör oldu. 

Şimdi Beşiktaş yönetimi ne yapacak çok merak ediyorum. Gazetelerde Samet Aybaba iddiaları var fakat Samet Aybaba bu kadar iyi giden bir Bursaspor’u bırakıp zamanında çok atıştığı bir yönetimin başında olduğu Beşiktaş’a gelmez-gelemez. Diğer Türk aday ise Mustafa Denizli. Şu anda boşta olan “Mustafa Hoca”, yıllardır Beşiktaşlı olduğunu söyleyip durur. Denizli, Beşiktaş yönetiminin ilk tercihi olmasa da yurt dışındaki gelişmeler kötü sonla biterse dönülecek tek aday olacaktır.

Yabancı teknik direktör adayları arasında ise çok uçuk isimler var; ilki Frank Rijkaard! Olmayacağı o kadar belli ki burada yazmaya bile gerek yok aslında. Diğer uçuk isim ise Ronald Koeman ki kendisinin Meksika’ya gideceği söyleniyor. Türk takımlarının değişmez teknik direktör adayı Mircea Lucescu ise aralık ayına kadar Türkiye’ye gelemeyeceğini söylemiş. Beşiktaş yönetiminin Lucescu için 3 ay bekleyebileceğini ise hiç zannetmiyorum.

Sinan Engin mi demiştiniz! Onun durumunda bir “değişiklik” yok.